RANDEVU İÇİN : 4447330

Ketojenik beslenme ve adet düzensizliği

Haz 26, 2023

0

Ketojenik beslenme ve adet düzensizliği

Adet düzensizliği kadınlar arasında yaygın bir endişe nedeni olup, bazı faktör buna katkıda bulunabilir. Son yıllarda, ketojenik beslenme ve aralıklı açlık; kilo kaybı, insulin direncini geriletme ve enflamasyonun azaltma  gibi faydaları nedeniyle popülerlik kazanmıştır. Ancak, bu beslenme şekli ile bazen adet düzensizliği de görülebilmektedir.

Ketojenik beslenme, vücudu glikoz yerine “ketonlar” gibi alternatif bir yakıt kaynağı olarak kullanması için zorlayan yüksek yağ, orta protein ve düşük karbonhidratlı bir diyettir. Bu beslenme şekli ile kilo kaybı ve metabolik sağlık dahil birçok sağlık göstergesinin iyileştiği görülmüştür.

Çalışmalar, ketojenik beslenmenin adet döngüsünü düzenleyen hormon seviyelerinde değişikliklere neden olabileceğini ifade etmektedir. Bu beslenme tarız insulin seviyelerini azaltabilir, kortizol seviyelerini artırabilir ve östrojen ve progesteron gibi cinsiyet hormonlarının dengesini değiştirebilir.

İnsülin Direnci

İnsülin direnci, vücudun hücrelerinin insüline daha az duyarlı hale gelmesiyle, daha yüksek kan şekeri seviyelerine yol açan bir durumdur. İnsulin duyarlılığını artırdığı gösterilen ketojenik beslenme insülin direnci olan kişiler için yararlı olabilir. Ancak, insülin seviyeleri düştüğünde, adet düzenliliği için gerekli olan cinsiyet hormonlarının üretimini de etkileyebilir.

Araştırmalar, insülinin, adet döngüsünü kontrol eden hipotalamik-hipofiz-over (HPO) ekseni üzerinde kritik bir rol oynadığını göstermiştir. Özellikle, insülin, östrojen üretimini uyararak yumurtalıklar üzerinde etki yapar. İnsülin seviyeleri düşük olduğunda, adet döngüsünün zamanlamasını ve düzenliliğini etkileyebilir.

Kortizol

Kortizol, stres yanıtına yanıt olarak salgılanan ve vücudun stres yanıtını düzenlemeye yardımcı olan bir hormondur. Ketojenik beslenme şekli kortizol seviyelerini artırabileceği için adet düzenliliğini etkileyebilir. Yüksek kortizol seviyelerinin, HPO ekseni üzerinde bozulmaya ve ovulasyonu engellemeye neden olabileceği gösterilmiştir.

Bu konuda yapılan klinik bir çalışma, ketojenik beslenen kadınların daha yüksek kortizol seviyelerine ve daha düşük luteinizan hormon (LH) seviyelerine sahip olduklarını prtaya koymuştur. LH, ovulasyon için gereklidir. Araştırmacılar, kortizol seviyelerindeki artışın, LH seviyelerindeki azalmadan sorumlu olabileceğini ve bu nedenle adet düzensizliğine neden olabileceğini öne sürmüşlerdir.

Cinsiyet Hormonları

Östrojen ve progesteron gibi cinsiyet hormonları, adet döngüsünü düzenlemede kritik bir rol oynar. Ketojenik beslenme, cinsiyet hormonlarının dengesini değiştirerek adet düzensizliğine neden olabilir.

Araştırmalar, ketojenik beslenmenin östrojen seviyelerinde azalmaya neden olabileceğini göstermiştir. Bir çalışmada, ketojenik beslenen kadınların, standart bir diyet uygulayan kadınlara kıyasla daha düşük estradiol seviyelerine sahip olduğu bulunmuştur. Araştırmacılar, estradiol seviyelerindeki düşüşün, bu kadınlarda gözlemlenen adet düzensizliklerinden sorumlu olabileceğini öne sürmüşlerdir.

Aralıklı Açlık ve Adet Düzensizliği

Çalışmalar, aralıklı açlığın, adet döngüsünü düzenleyen hormon seviyelerinde değişikliklere neden olabileceğini göstermiştir. Buna göre aalıklı açlık, kortizol seviyelerini artırabilir ve östrojen ve progesteron gibi cinsiyet hormonlarının dengesini değiştirebilir.

Kortizol

Yukarıda bahsedildiği gibi, kortizol, stres yanıtına yanıt olarak salgılanan ve vücudun stres yanıtını düzenlemeye yardımcı olan bir hormondur. Aralıklı açlık, kortizol seviyelerini artırabileceği için adet düzenliliğini etkileyebilir.

Araştırmalar, yüksek kortizol seviyelerinin, HPO ekseni üzerinde bozulmaya ve ovulasyonu engellemeye neden olabileceğini göstermiştir. Bir çalışma, 12 saatten fazla açlık süren kadınların, açlık yapmayan kadınlara kıyasla daha yüksek kortizol seviyelerine ve daha düşük LH seviyelerine sahip olduklarını bulmuştur. Araştırmacılar, kortizol seviyelerindeki artışın, LH seviyelerindeki azalmadan sorumlu olabileceğini ve bu nedenle adet düzensizliğine neden olabileceğini öne sürmüşlerdir.

Cinsiyet Hormonları

Yukarıda bahsedildiği gibi, cinsiyet hormonları, adet döngüsünü düzenlemede kritik bir rol oynar. Aralıklı açlık, cinsiyet hormonlarının dengesini değiştirerek adet düzensizliğine neden olabilir.

Araştırmalar, aralıklı açlığın östrojen seviyelerinde azalmaya neden olabileceğini göstermiştir. Bir çalışmada, 16 saatten fazla açlık süren kadınların, açlık yapmayan kadınlara kıyasla daha düşük estradiol seviyelerine sahip olduğu bulunmuştur. Araştırmacılar, estradiol seviyelerindeki düşüşün, aralıklı açlık uygulayan kadınlarda gözlemlenen adet düzensizliklerinden sorumlu olabileceğini öne sürmüşlerdir.

Sonuç olarak, ketojenik beslenme ve aralıklı oruç, kilo kaybı, insülin hassasiyetinin artması ve iltihaplanmanın azaltılması gibi potansiyel sağlık faydaları nedeniyle popülerlik kazanmıştır. Ancak, bu diyet müdahalelerinin adet düzenliliğini bozabileceği bilimmektedir. Ketojenik beslenme ve aralıklı oruç, adet döngüsünü düzenleyen hormon seviyelerinde değişikliklere neden olabilen mekanizmalar içermektedir. Bu süreçte kortizol seviyelerini ve östrojen ve progesteron gibi cinsiyet hormonlarının dengesini etkileyebilir.

İnsülin direnci ve düşük insülin seviyeleri, cinsiyet hormonlarının üretimini etkileyerek adet düzensizliğine neden olabilir. Yüksek kortizol seviyeleri, HPO eksenini bozabilir ve ovulasyonu engelleyebilirken, düşük östrojen seviyeleri foliküler gelişimi ve ovulasyonu etkileyebilir.

Adet düzensizliğinin derecesi ve süresinin bireyler arasında değişebileceği unutulmamalıdır.

Ketojenik beslenm veya aralıklı oruç sırasında adet düzensizliği yaşayan kadınlar, temel nedeni ve uygun tedavi seçeneklerini belirlemek için bir sağlık uzmanıyla görüşmelidir. Kadınlar, adet düzenliliğini desteklemek için besin ihtiyaçlarını karşıladıklarından ve sağlıklı bir vücut ağırlığı koruduklarından emin olmalıdır.

Bu sayfa 1.062 kez görüntülenmiştir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir